3 Temmuz 2016 Pazar

Büyü ve Büyücülük Hakkında İlginç Bilgiler

    
    Büyü ve büyücülük, insanlık tarihi kadar eskidir. Babil döneminden günümüze kadar gelen yıldız falları, halen insanlar tarafından inançla baktırılmaktadır. O dönem Mısırlılar, Babil’den öğrendikleri yıldız haritaları ve fallarla, kehanetler yaparak tüm hayatlarını şekillendirmeye çalışmışlardır. M.Ö. 3000’li yıllarda Mısır uygarlığı döneminde uygulama ve kullanma anlamında zirve yapmış, batıda Roma döneminde ve doğuda Çin’de geliştirilerek bugünkü bilinen halini almıştır.Dinler tarihi incelendiğinde ise her dinin topluma yayılma dönemlerinde geçmişin izleri en çok büyücülük alanında görülmüştür.Özellikle, Yahudilerde o dönem büyü çok önemliydi. Cinler, efsunlar ve gizli güçler ile irtibat kurmaya çalışan Yahudiler, büyü ile çok uğraşmışlardır. 



    Hristiyanlık tarihinde,OrtaÇağ dönemlerinin etkisi görülmüş,bu dönemde uygulanan büyülerin neredeyse tamamı putperest inanışın eserlerinden yola çıkılarak yapılmıştır.Bugün bilinen ve uygulanan büyülerin neredeyse tamamı da yine bu dönemlerin izlerini taşımaktadır.



    Eski Roma döneminde, büyücülük yasaklanmış, bu işle uğraşan herkes şehirlerden uzaklaştırılmış ve yakalananlar öldürülmüştür. Bu korku öyle bir şekilde büyümüştür ki, hastalıkları iyi etmek için ilaç yapan insanlar bile öldürülmüştür. Ortaçağ Avrupa’sında ise, büyücülük korkunç bir suç olarak kabul edilmiş ve engizisyon mahkemeleri tarafından suçsuz yere cadı diye idam edilen binlerce insan olmuştur.
İslam dini, sihri inkar etmemiş, fakat itikadı bozduğu, tevhid inancına zarar verdiği, kötüye kullanıldığı ve kontrolü mümkün olmadığı için yasaklamıştır. Kur'an-ı Kerim'de , sihir küfür sayılır ve büyü yapanlar yerilir . İslamiyette büyü yapmak, tıpkı fal bakmak gibi açıkça haram kabul edilir. Ancak bazı islam alimleri büyüye karşı önlem almak gibi sebeplerle ve uygulamamak kaydı ile, öğrenilmesini helal görmüşlerdir.Müslümanlarca büyüden korunmanın en etkili yolunun Felak ve Nas surelerini okumak olduğuna inanılır ve dini bütün kimselerin büyüden korunduğu da genel bir kabuldür.Bazı inanışlarda yılanın bıraktığı kabuk,karanfil otu,sirke gibi maddeler büyüden korunmada kullanılır.İnsanoğlu antik çağlardan itibaren bilinmezliğin kapılarını zorlamak,yaradılışın,hayat ve ölümün sırlarını çözmek,doğa üstü güçlere hükmetmek ve onlar üzerinde hakim olmak amacıyla büyüye bel bağlamıştır.Büyülerin zamana,mekana ve de insana ait olmak üzere çok geniş boyutları vardır.Bir büyü yapılışına göre farklılıklar gösterebilir.İnsanın iç düzeni,aşk hayatı,sağlığı gibi aklınıza gelen her türlü konuda büyü yapılması mümkündür.


   Büyüler zengin,sağlıklı veya başarılı olmak gibi birine yardım etmek gibi iyi amaçlarla veya birini cezalandırmak gibi kötü amaçlarlada yapılabilir.Kötü amaçla yapılan büyü, insanların fiziksel yapısını bozmak,irade kontrol etmek,fikirleri ve hareketleri değiştirmek amacıyla yapılan geçici ve kalıcı etkiler yaratmaktadır.Bu tür büyülerde insanların psikolojik yapısı bozulur vekötü yönde etkilenir.Büyü uygulamalarının kısa zamanda,uzun süreli ve ölünceye kadar olanları vardır.Toplumumuzda yaygın olarak yapılan ve karşılaşılan 3 türlü büyü grubundan bahsedebiliriz;

AK BÜYÜ; Birini kendine bağlamak, sevgiliyle arayı güçlendirmek, aylardır görmediği birisinin hemen gelmesini sağlamak, düşmanın dost olmasını sağlamak, gözü dışarıda erkeklerin karısına bağlı olmasını sağlamak, boşanmayı engellemek gibi, amacı iyilik olan büyülere “AK BÜYÜ” denir.

KARA BÜYÜ; Bir İnsanı mahvetmek, öldürmek, ruhsal ve fiziksel yapısını bozmak, ağır izler bırakmak, kaza bela bulaştırmak, yaptığı işlerinin ters gitmesini sağlamak, karanlık güçlerle işbirliği yapmak kara büyünün özelliklerinin birkaçıdır.

KIRMIZI BÜYÜ; En büyük kötülük büyüsüdür. Amacı insanları öldürmek, aklını sakatlamak, intihara sürüklemek, karanlık güçlerin desteğini almak, lanete bulaştırmak, ölülerle anlaşmak gibi..

    Günümüzde büyünün tüm çeşitleri modern bilim tarafından reddedilir .Gerçekte gelişen teknoloji ve pozitif bilimler büyücülük kavramına karşı olan inanışı en asgari seviyeye indirmeyi başarmış olsa da, büyü gerçeği halen inkâr edilmeyen varlığını sürdürmektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder