14 Eylül 2016 Çarşamba

Avusturalya Hakkında İlginç Bilgiler



- Avustralya'nın ismi latince australis kelimesinden gelmektedir.Bu kelime Güney anlamına gelir.

- Avustralya'daki kanguru sayısı insan sayısından fazladır

- Avustralya topraklarında 750'den fazla sürüngen türü bulunmaktadır.

- Sadece Avustralya'da bulunan bir bitki türü dokununca aşırı acıya ve kusmaya yol açmaktadır.

- İngilizler Avustralya'ya yerleşmeden önce 10 milyon olan koala sayısı günümüzde 43 bine kadar düşmüştür.

- Avustralya nüfusunun yüzde sekseni kıyılarda yaşamaktadır.

- Melbourne şehrinin eski adı Batmania'dır.

- 1967 yılında yüzmek için sahile giden ve kendisinden bir daha haber alınamayan Avustralya başbakanı Harold Holt'un boğularak öldüğü düşünülmektedir.




- Avustralya'da adı ''seks partisi'' olan bir siyasi parti bulunmaktadır.

- Avustralya'da süpermarketlerde ve restoranlarda kanguru eti de bulunmaktadır.

- Avustralya Suudi Arabistan'a deve ihracatı yapmaktadır.

- Avustralya'da yılda 1,35 trilyon şarap üretilmektedir.

- Avustralya'daki Hillier Gölünün rengi pembedir.Bilim adamları bu durumun nedenini hala açıklayamamıştır.

- Avustralya'da yaklaşık 10 bin kumsal bulunmaktadır.Her gün bir tanesi ziyaret edilse, hepsi ancak 27 yılda ziyaret edilebilmektedir.

- Antarktika üzerinde hak iddia eden ülkeler arasında Avustralya da bulunmaktadır.Avustralya 5,8 milyon kilometre kare ile bu kıtada en geniş alan üzerinde hak iddia eden ülkedir.

- Avustralya'da koala sayısının 10 katı deve bulunmaktadır.

- Avustralya bir ada ülkesidir.Çevresinde de yaklaşık 8 bin ada bulunmaktadır.

- Bolca sürüngen bulunan bu ülke en zehirli 10 yılan türüne de ev sahipliği yapmaktadır.

- Avustralya'da birçok zehirli örümcek de bulunmaktadır.En son 1981 yılında bir Avustralyalı örümcek ısırması sonucu hayatını kaybetmiştir.

- 2009 yılında keskin nişancılardan oluşan bir grup penguen kolonisini yırtıcılardan korumak için görevlendirilmiştir.

- Avustralya'da adı Hayal Kırıklığı olan bir dağ bulunmaktadır.Bunun sebebi ise dağı keşfedenlerin manzarasından memnun kalmamasıdır.

- Avustralya'daki ''Highway 1'' otoyolu 14.500 kilometrelik uzunluğuyla dünyanın en uzun otobanıdır.Bu otoban ülkeyi boydan boya geçmektedir.

- Avustralya'daki toprakların 3 te 2 sini çöller oluşturmaktadır.

Japonya Hakkında İlginç Bilgiler


- Japonya'da insanlar çok uzun süre yaşayabilmektedir.Bu ülkede 100 yaşını geçmiş 50 binden fazla insanın olduğu söylenmektedir.

- Japonya'da suç oranları düşüktür.Yılda sadece iki kişi ateşli bir silah sonucu cinayete kurban gitmektedir.

- Japonya'da yaşlı nüfus çok fazladır.Ülkede bebekler için üretilen bezlerden daha çok yaşlılar için üretilen bezler satılmaktadır.

- Japonya'da gece geç saatlerde dans etmek yasaktır.

- Dünyanın en uzun süre faaliyet göstermiş olan şirketi de Japonya'dadır.578-2006 yılları arasında faaliyette bulunmuş bu şirket bir İnşaat Şirketidir.

- Japonya bir ada ülkesidir.6,800 den fazla adadan oluşmaktadır.

- Gecikme oranı en düşük olan trenler Japonya'dadır.Japonya'da trenlerde gecikme süresi ortalama 18 saniyedir.

- Japonya'da iş yerlerinde uyumak takdir edilen bir davranıştır.Çok çalışmış olmanın göstergesi olarak kabul edilir.


- Japonya'da 1 yıl içinde yaklaşık olarak 1,500 deprem yaşanır.

- Japonya'daki evcil hayvan sayısı çocuk sayısından daha fazladır.

- Japonya'da cep telefonlarının büyük bir kısmı su geçirmeme özelliğine sahiptir.Gençler duş alırken bile telefonlarını kullanmaktadır.

- Japonlar pratik insanlardır.Karpuzların daha rahat depolanabilmesi için kare karpuzları geliştirmişlerdir.

- Japonya'da dinlenirken çayınızı kahvenizi içerken kedi sevebileceğiniz kedi kafeler bulunmaktadır.

- 2.Dünya Savaşından sonra Japonya ve Rusya barış antlaşması imzalamamıştır.

- Bu ülkenin insanı hakikaten çok çalışkandır.Okullarda sınıfları ve kantini öğretmen ve öğrenciler birlikte temizler.

- Japonya'da yılda 24 milyar chopstick kullanılmaktadır.

- Japonya'da içinden otoban geçen bir bina vardır.

- Japonya'da her sene penis festivali kutlanmaktadır.

- Titanik kazasından kurtulmuş olan Japonlar, diğerleriyle birlikte ölmedikleri için ülkelerinde korkak olarak kabul edilir.


- Bu ülkede bizdekinin aksine kara kediler uğurlu kabul edilmektedir.

- Japonya'da halka açık kaplıcaların ve hamamların büyük çoğunluğuna vücudunda dövme olanlar alınmaz.

- Bu ülkede sadece tavşanların yaşadığı bir ad bulunmaktadır.

- Japonya'da yere değmeden saatte 500 km hızlı seyahat edebileceğiniz manyetik trenler bulunmaktadır.

- 2.Dünya Savaşında Japonlar çok sayıda Çinliyi öldürmüştür.Bu sayının Naziler tarafından öldürülen Yahudilerden de fazla olduğu söylenir.

- Japonya'da, Pokemon'un 1997 yılında yayınlanan bir bölümünden sonra 685 çocuk baş dönmesi ve bulantı şikayetlerinden hastanelere gitmiştir

İtalya Hakkında İlginç Bilgiler


- İtalya 50 unesco dünya mirasıyla bu alanda birinci sıradadır.


- İtalya mafyası, italyan ekonomisinin yüzde 7'sini oluşturur.

- Kuzey İtalya’da kişi başına düşen ortalama gelir, Güney İtalya’dakinin yaklaşık iki katıdır.

- Termometre, barometre, pil, nitrogliserin, gözlük, daktilo ve kablosuz telgraf İtalyan icadıdır.

- Marco Polo, Kristof Kolomb, Amerigo Vespucci ve John Cabot gibi ünlü kaşifler İtalyan’dır.

- Bir İtalyan yılda ortalama 25 kilo makarna tüketir.



- İtalyan otomobil üreticisi Fiat aynı zamanda Lamborghini, Ferrari, Maserati, Alfa Romeo ve Chrysler gibi markaların da sahibidir.


- Dünya’nın en küçük ülkelerinden San Marino ve Vatikan İtalya sınırları içinde bulunmaktadır.

- Pizza Napoli’de icat edilmiştir.

- İki adet Lamorghini Gallardo İtalyan trafik polislerinin kullanımındadır.

- Roma’daki Trevi Çeşmesine her gün 3 bin Euro değerinde para atılmaktadır.

- İtalyan sanatçı Piero Manzoni 90 teneke kutuya dışkısını koymuş ve “Sanatçının Boku” adıyla satmıştır.



- İtalyan seri katil Leonarda Cianciulli kurbanlarının etinden kek yapıp misafirlerine ikram etmiştir.

- İtalya’da bulunan Falciano del Massico adlı kasabada mezarlık dolu olduğu için ölmek yasaktır.

- Dünya’nın en uzun süredir kesintisiz olarak eğitim veren üniversitesi olan Bologna Üniversitesi açıldığı 1088 yılından günümüze eğitim vermektedir.

- İtalya’da 2008 yılında bir yanlışlık sonrası Üzüm Festivali sırasında onlarca evin musluğundan şarap akmıştır.

- Margherita pizza ilk kez 1889 yılında Napoli’de İtalya Kraliçesi Margherita onuruna yapılmıştır.

Arjantin Hakkında İlginç Bilgiler





Arjantin'in adı latincede gümüş anlamına gelen ''Argentum'' kelimesinden gelmektedir.Gümüş Arjantin'in en önemli yer altı zenginliklerinden biridir.

- Arjantin 1913 yılında kişi başı geliri en yüksek olan ülkeler sıralamasında onuncuydu.Fakat günümüzde 54. sıradadır.

- Dünyanın en güneyindeki şehir Arjantin'dedir.Bu şehrin adı Ushuaia'dır.

- 1970 yılında Arjantin parasından 13 tane sıfır atılmıştır. 

- Parmak izinden suçluları yakalama işi ilk olarak 1892 yılında Arjantin'de gerçekleşmiştir.

- Arjantin'de her yıl 20 Temmuzda Arkadaş Günü kutlanmaktadır.

- Arjantin'in aşk kokan dansı Tango,Buenos Aires'in genelevlerinde doğarak Dünyaya yayılmıştır.

- 1974 ile 1983 yılları arasında ülkede 30 bin insanın kaybolduğu düşünülmektedir.Bu kayıpların büyük bir kısmı askeri cunta tarafından öldürülmüştür.




- Arjantin'de diktatörlük döneminde, muhalifler ayaklarına ağırlık bağlanarak uçaklardan denizlere atılmıştır.

- Arjantin'de, 2001 yılında, 10 günde 5 devlet başkanı görev yapmıştır.

- İlk animasyon film gösterimi 1917 yılında Arjantin'de olmuştur.

- Arjantin'de siyasi partilerle aynı adı taşıyan bira markaları da vardır.

- Arjantinli olan Papa Françis, gençliğinde Buenos Aires'te bir barda bodyguard olarak çalışmıştır.

- Hayranları Maradona için bir din oluşturmuşlardır.

- 1938 yılında Nazi Almanyası Avusturyayı işgal etmiş ve 15 bin Arjantinli bunu kutlamıştır.

- Eşcinsellerin evlenmesine izin veren ikinci ülke Arjantin olmuştur.

 


- 1994 yılında 85 kişinin ölümüne yol açan AMIA saldırısı Güney Amerika'daki en büyük terör saldırısı olmuştur.

- Dünyanın en geniş bulvarı 14+4 şeritle Buenos Aires'te bulunan 9 Temmuz Bulvarı'dır.


- Arjantin'de yurt dışına çıkmadan önce dolar almak için hangi ülkeye,neden ve ne zaman gideceğinizi bildirmeniz gerekmektedir.

- Arjantin'de bir kişi haftada ortalama 20 saat radyo dinlemektedir.

- Arjantin, dünyada en fazla anoreksi hastalığı görülen ülkeler arasında birinci olan Japonya'dan sonra gelmektedir.

- Ortalama 30 Arjantinliden biri estetik ameliyat yaptırmaktadır.Bunun en büyük sebebi ise Arjantin'de estetik yaptırma fiyatının dünya geneline göre çok düşük olmasıdır.

- Arjantin 1977 yılında hamile bir kadını Antarktika'ya göndermiştir.Gönderilen kadın çocuğunu orada dünyaya getirmiştir.Bundan dolayı da Arjantin, Antarktika üzerinde hak idda etmiştir.

- Küba devriminin liderlerinden olan Che Guevara Arjantin doğumludur.

- Arjantin Türkiye'den vize istememektedir.Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları bu ülkede vizesiz olarak 90 gün kalabilirler.

- Bir diş macunu markası olan Colgate, Arjantin ispanyolcasında ''kendini as'' anlamına gelmektedir.

21 Temmuz 2016 Perşembe

Efsanevi Savaşçı Aşil ve Truva Savaşı'nın Tarihi


Milattan önce 1100'lü yıllar.İnsanların  hala Antik Yunan Tanrılarına inandıkları bu dönemde krallara karşı gelecek,tanrıları bile kendine hayran bırakacak bir savaşçı ortaya çıktı.Günümüzden yaklaşık 3000 yıl önce yaşamış bu insan savaşta ölmeyi seçerek,aslında ölümsüzlüğü kazanmış ve adı günümüze kadar gelmiştir.Dünya tarihindeki en ölümcül savaşçılardan biri kabul edilen bu adamın ismi "Aşil"'di.



    Aşil Peleus adında normal bir babadan ve Tetis adında Tanrıça bir anneden Yarı Tanrı olarak dünyaya gelmiştir. Efsanelere göre O daha küçücük bir bebekken annesi Tetis oğlunun ölümsüz olmasını istediği için Styx nehrinin kutsal suyuna Aşili topuğundan tutarak suya daldırmış ve çıkarmıştır. Böylelikle topuğu hariç her yeri ok girmez kılıç kesmez bir hal almıştır.Homeros'un anlattıklarına göre Aşil 6 yaşına geldiğinde babası tarafından Sentaurlara teslim edilir. Sentaurlar tarafından bir savaşçı olarak yetiştirilmeye başlanan aşil güçlenmesi için kurt kemiklerinin ilikleri ile besleniyordu. Henüz çocuk yaştayken koşarak geyik yakalıyor ve aslanlarla savaşıyordu.Fakat Aşil 9 yaşına geldiginde beklenmedik bir olay oldu.Dönemin ünlü kahini Kalkas Yunanistan'ın ileride çok büyük bir savaşa gireceğini ve bu savaşı Aşil adında büyük bir savaşçı olmadan kazanılamayacağını söyledi.Aşil'in annesi Thetis de geleceği görebiliyordu.Ve bu savaşta oğlunun öleceğini gördüğü için kaderini değiştirmek istedi.Aşili  savaştan uzak tutabilmek için henüz bi delikanlıyken yakın bir dostu olan Kral Laykamodyo'nun yanına Sycros adasına gönderdi.Aşil burada kadınların kıyafetlerini giyerek kralın kızlarının arasına karıştı.Etrafta dikkat çekmemek için bu dönemde kızıl saçlı anlamına gelen Hyra adını kullanmıştır.



    Tüm bu çabalara rağmen Aşil'in kaderi değiştirilemedi.Onun geleceğinde kadın kıyafetleri içinde saraylarda saklanarak geçirilece bir ömür değil,savaş meydanlarında  antik çağın kahramanlarından olan bir savaşçı olmak vardı.Homeros'un anlatılarında  dönemin en zeki ve kurnaz insanı olarak geçen Odiseus,türlü kurnazlıklarla Aşil'i bulmuş ve savaşmaya ikna etmiştir.Aşil öleceğini bile bile Truva savaşına katılır.Onun istediği tek birşey vardır.İsminin sonsuza kadar hatırlanması.Küçük Yunan devletlerini birleştirerek devasa bir ordu toplayan ve kendisine Krallar Kralı diyen Agamennon önderliğinde gemilerle Truvaya doğru sefere çıkılır.Kıyıya varırvarmaz savaşmaya ve şehirleri talan etmeye başlayan yunan ordusu bir süre sonra yanlış topraklarda olduklarını farkederler.Truva günümüz Çanakkale civarında bulunurken,Yunanlılar Balıkesir taraflarında bulunan Kral Telephos a saldırmıştır.Bu karışıklığın ardından kısa süre sonra tekrar gemilere binilip Çanakkale'ye dogru yola çıkılır.Truva'ya gelene kadar Aşil ve Yunanlılar tam 24 şehri talan etmiştir.En sonunda Truva kapılarına dayanırlar.Fakat Aşil kralların bile söz geçiremediği savaşçıdır.Kral Agamennon ve Aşil arasında ganimet paylaşımı ve Briseis adında esir alınan bir kız yüzünden anlaşmazlık çıkar.Bunun sonucunda Aşil,Mirmilon denilen profesyonel askerleriyle birlikte savaştan çekildiğini söyler.



    Bu olaydan sonra savaşta avantaj Truvalılara dönmüştür. Truva ordularının başında Anadoludaki en iyi savaşçı olarak görülen Prens Hektor vardır.Aşil'in en yaıkın arkadaşı Patroplus Hector  tarafından öldürülünce,Aşil savaşa tekrardan dahil olur.Tek başına Truva surlarına gider ve prens Hector a meydan okur.O zaman ki dünyanın bilinen en güçlü iki savaşçısı Truva surları önünde karşı karşıya gelir. Kılıçların,mızrakların ve kalkanların çarpıştığı bu düellodan Aşil galip ayrılmış ve Prens hektorun ölü bedenini at arabasının arkasına bağlayıp Truva surlarının önünde parçalanana kadar sürüklemiştir.Bu olay sonrasında Truva büyük bir askeri gücünü kaybetmiş,ayrıca Aşil'in bu yaptığı şehirde çok büyük moral çöküşüne neden olmuştur.Ama yinede Truva şehri hemen düşmez.Yunan ordusuna karşı 9 yıl direnmeyi başarır.



    Fakat artık Aşil'in zamanı dolmuştur.Savaş devam ederken,kehanetlerin ön gördüğü şekilde Hector'un kardeşi prens Paris tarafından öldürülebileceği tek yer olan topuğundan vurularak öldürülür. Aşil ölmüştür fakat Truva şehri hala ayaktadır ve savaş devam etmektedir. Askerler arasında Aşil'in oğlu Neoptolemos'un savaşa katılırsa savaşın kazanılacağı yönünde bir söylenti yayılır. Bunun üzerine Neoptolemos da savaşa katılır. Ardından kurnaz Odyseus meşhur Truva atı fikrini ortaya atar. Truva atı sayesinde yunanlılar aşılamaz surları nihayet aşmış ve içeri girmeyi başarmıştır. İçeri giren gurup gece nöbetçileri öldürüp kapıları açınca Truva şehri yakılır ve çok büyük katliamlar olur. Neoptalamus babası Aşilin öcünü alarak Prens Paris'i öldürür, Hector'un 
oğlunu surlardan aşağı atar.



    Aşil, kısa ama hareketli bir hayat yaşamıştır.Hayatı boyunca istediği tek birşey vardı. " Adının sonsuza kadar hatırlanması!".Binlerce yıl sonra bugun bile hatırlandığına göre istediği olmuş gibi görünüyor.

13 Temmuz 2016 Çarşamba

Pokemon GO Oyunu Hakkında Bilgiler


    Pokemon, 90'ların sonu ve 2000'li yılların başında dünyanın her yerinde büyük bir takipçi kitlesi oluşturdu.İlk olarak 1996 yılında Gameboy oyunu olarak ortaya çıktı.Fakat daha sonraları Anime,Manga,Kart ve Taso Oyunları gibi dallara uzandı.



    Ülkemizde de çok fazla ilgili görmüş olan Pokemon'un çizgi filmi, kendini Pikachu sanıp balkondan atlayan bir çocuk sonucu büyük tartışmalara sebep olmuş ve yayından kaldırılmıştı.Fakat yapımcısı Nintendo tarafından çıkarılan bir mobil oyun sayesinde tekrar hayatlarımıza girmek üzere.Pokemon Go adındaki bu oyun 5 Temmuz 2016'dan itibaren Avustralya,Japonya ve Yeni Zelanda da Android ve İos Platformlarında yerini almış durumda.Fakat henüz Türkiye'de indirmeye sunulmadı.


    Birazda oyunun içeriğinden bahsedelim.Pokemon Go çocukluğunuzda izlediğiniz pokemon çizgi filminde gördüğünüz birçok şeyi yapmanızı sağlıyor. Online bir platform üzerinden oynanacak olan bu oyunda, dünyanın birçok yerinden gerçek kullanıcılar olacak.Sağlayacağı sanal gerçeklik konusunda çok iddialı olan bu oyun sayesinde,odanızda,yaşadığınız sokakta hatta okulunuzda ya da iş yerinizde birçok Pokemon yakalayabileceksiniz.İsterseniz yakaladığınız bu pokemonları aynı çizgi filmdeki gibi başka kullanıcıların pokemonlarıyla da kapıştırabileceksiniz. Google Map üzerinden dünya haritasını çeken bu oyunda, harita üzerinde hangi pokemonun nerede olduğunu görebilecek ve onu yakalamaya gittiğinizde telefonunuzun kamerasına bağlanarak karşınızda o pokemonu görebileceksiniz.Kısaca bu oyun sanal ile gerçek arasında bir köprü görevi üstlenecek.Pokemonlar bizim dünyamızda, bizde onların dünyasında olacağız.




Birde oyuna ek olarak Plus bileklikleri çıkartılacak.Bu bileklikler bir nevi Poke Topu görevini üstlenecek.Muhtemelen oyunu oynamak için zorunlu olmayacak.Fakat mutlaka oyunda ek bir şeyler kazanmayı sağlayacaktır.Bu bilekliklerin fiyatlarının ise tahmini olarak 30-35 dolar olması bekleniyor.


6 Temmuz 2016 Çarşamba

Zombi Efsanesi Nedir ? Zombi Nasıl Olunur ?


    Zombi deyince hemen aklınıza korku filmlerindeki gerilim dolu dakikalar gelir.Genellikle bilinçsiz, daima aç, insan eti düşkünü ve bozulmaya yüz tutmuş cesetler olarak tasvir edilen zombiler sadece bir hayal ürünü , bir korku hikayesi mi,yoksa gerçekten zombiler var mı? Her ne kadar filmlerde izlediklerimizin hayal ürünü olduğunu bilsek de aslında zombilik birçok Afrika ve Güney Amerika ülkesinde çok uzun yıllardır var olan bir şey. Zombi,Yüzyıllardır Batı Afrika'da kabileler arasında yaygın olarak benimsenen Voodoo inancına göre bocor adı verilen büyücüler tarafından diriltilen ve sadece bocorun emirlerine uyan cesetlere verilen isimdir.Yerel dilde Nzambi kelimesinden türetilmiş olan zombi, "ölü kişinin ruhu" anlamında kullanılır.

    VooDoo inancına göre ölen bir kişi büyücüler tarafından yeniden canlandırılabilir.Ancak öldükten sonra ruh bedeni terkettiği için canlanan sadece vücut olur.Ruhun kontrolünde olmayan beden,eğer büyücünün kontrolünde olmazsa saldırganlaşır.Beden ayakta kalabilmek için sadece beslenmeye yönelir.Bu beslenme dürtüsü bilinç dışı yapıldığından yenebilecek herşey bedenin hedefinde olur,hatta insanlar bile.Bu inanç Batı Afrika'dan Haiti bölgesine kitleler halinde köle olarak götürülen Afrikalılarla birlikte Haiti'ye yerleşmiş, ve burada zombilik yeni bir şekil  kazanmıştır.Bugun Haiti  zombiler ve zombilik için bir nevi merkez konumundadır.Halk arasında yoğun bir şekilde anlatılan zombi hikayeleri ilk olarak Haiti' de dillendirilmiş,günümüzde bilinen ilk zombi miti burada yöresel bir inanç haline gelmiştir.Hatta 1915 ile 1934 yılları arasında ABD'nin Haiti'yi işgal ettiği dönemlerde zombilerin büyücülerin köleleri olarak Amerikan askerlerine karşı saldırı amaçlı kullanıldığına dair yaygın bir inanış oluşmuştu.


    Günümüze kadar gelen sayısız zombi efsanesinin yanında iki yaşanmış olay var ki gerçekten şaşırtıcı; 1937 yılında Haiti’de araştırmalar yapan Zora Neale Hurston isimli araştırmacının tespiti, dünyayı sarsmıştır; Üstünde yırtık pırtık kıyafetlerle, Haiti sokaklarında dolaşan bir kadın yakalanır ve durumu teşhis edilmeye çalışılır.Araştırmalar sonucunda kadının Felicia Felix-Mentor adında ve 1907 yılında yani 30 yıl önce ölmüş olduğu öğrenilir.Kadın voodoo törenleriyle gömülmüştür! Bilinçsiz bir şekilde ortalarda dolanan Mentor, öfkeli ve duygularından yoksundur. Mentor daha sonra bölge halkı tarafından saklanmış ve ortalardan kaybolmuştur. 



   Diğer bir hikâye 1980 yılında yaşanmıştır. Clairvius Narcisse, 2 Mayıs 1962 tarihinde öldü diye kayıtlara geçmiş ancak 1980 yılında Haiti’deki L’Estère köyüne canlı olarak geri dönmüştü. Olayın açığa çıkmasından sonra yapılan araştırmalar sonucunda Clairvius’un,miras anlaşmazlığına düştüğü kardeşleri tarafından bir büyücüye satıldığı ortaya çıktı.“Resmi” olarak ölümünün ardından gömülen Clairvius, kısa süre sonra büyücü tarafından gizlice toprak altından çıkarılmış, zombi olarak diriltilerek diğer zombi kölelerle birlikte yıllarca şeker kamışı tarlasında çalıştırılmıştı.1964 yılında büyücünün ölmesinin ardından psikoz halinin verdiği sersemlikle ada içerisinde 16 yıl amaçsızca yaşayan Narcisse üstündeki büyünün etkisi yavaş yavaş kalkınca geçmişi hatırlamaya başlamıştı.Pazar yerinde şans eseri kız kardeşiyle karşılaştıktan sonra eski hayatına yeniden kavuşan talihsiz adamın durumu, gömüldüğü mezarın boş çıkmasıyla resmiyet kazanmış oldu. Bilim insanlarına göre ilk ve tek resmi zombi Narcisse'dir.


   Kanadalı etnobotanist Wade Davis, 1982 yılında zombi hikâyelerinin gerçeklerini araştırmak ve bu sorulara cevap bulmak üzere Haiti’ye gitti ve bir insanın nasıl zombiye dönüştürülebileceğini inceledi.Araştırmaları sonucu ulaştığı bilgiler dehşet vericiydi;genel anlamda zombiler üzerinde yapılan, ilk olarak onları öldürüp gömmek, sonrasında toprak altından çıkarıp onları çıldırtmak yani beyinlerindekileri baştan yaratmaktı.VooDoo büyücüleri bir tür karakurbağası cinsinin korku anında derilerinde salgıladıkları zehir ve kirpi balığında bulunan zehirli toksin maddelerinden hazırladıkları sıvı zombi virüsünün hammaddesini olusturuyorlardı.Bir şekilde insanların yiyeceklerine karıştırılan veya cilt yolu ile tatbik edilen bu maddenin 1 miligramlık dozu insanın günlerce bilinci açık olmasına rağmen yarı ölü bir durumda bırakabiliyordu.Kalp atışları ve  solunumu hissedilemeyecek kadar düştüğü için yakınları tarafından ölü sanılan kişinin cenazesi toprağa verilirken,aslında olan biten herşeyi duyan kurban doğal olarak öldüğünü düşünmekteydi.Gömülen kişi VooDoo rahipleri tarafından 8 saat sonra mezarından çıkarılıyordu.VooDoo ayiniyle panzehir veriliyordu.Kendine gelir gelmez çeşitli fiziki işkencelere tabi tutularak direnci iyice kırılıyordu.Ayinin sonunda insanlar delirme eşiğinde olur ve ruhunun efendilerinin elinde olduğuna,karşı gelirse sonsuza dek acı çekecegine inandırılırdı.Sonraki aşamada ise Datura adı verilen bitkiden elde edilen bir toz düzenli aralıklarla verilerek insanlar bilinçsiz ve kendi istemi dışında hareket eden zombi benzeri yaşam formuna sokulurdu.Bu toz daimi hafıza kaybına,felçe,ruh ve sinir hastalıklarına, saniyeler içinde ölüme bile sebep olabiliyordu.Bir VooDoo büyücüsü uygun miktarlarda kölelerin yemeğine karıştırdığı bu tozla yıllarca sürecek zombiliğe yol açabiliyordu.Toz un uyusturucu etkisi kişiyi zombi olmaya bağımlı hale getiriyor ve iyileştirmek mümkün olmuyordu.



   Yani çokta korkacak bir durum yok.VooDoo büyücüleri tarafından ele geçirilmediğimiz sürece zombileşmemiz mümkün değil.Ama şunuda bilmekte yarar var;Geçtiğimiz yıllarda Amerikan ordusu tarafından hazırlanan “tedbir planı”nda akla hayale gelmeyecek bütün saldırıların bir listesi yapıldı ve bu liste içerisinde “zombi saldırısı” da var. Bu insanları zombilere karşı koruma planının ismi : CONOP 8888. Bu plan içerisinde vejetaryen, et yiyici ve hayvan zombilere karşı savunma prensipleri yazılmış.