Milattan 73 yıl öncesi… Yaptığı savaşlar sonrası elde ettiği ganimetler ve kölelerle gücünü daha da artırmış olan Roma,dönemin en güçlü imparatorluğuydu. Sosyal sınıflar arasında eşitsizliklerin had safhada olduğu İmparatorluğun temelinde ise kölelik sistemi yeralmaktaydı.Köleler, Roma'nın soylularının Roma vatandaşlarına yakıştırmadığı hemen her işi yapmaktaydı;Arenada ölümüne döğüşerek insanları eğlendirmek de dahil...Roma'nın bu en büyük eğlencesi için köleler arasından genç ve güçlü kuvvetli olanlar seçilerek gladyatör okullarında eğitilir ve sonrasında arenada canlarını verirken, izleyenler de bundan büyük zevk alırlardı.Bu gladyatörlerden biri de Spartacus idi.
Spartacus'ün kimliğine dair tarihçiler farklı görüşlere sahip.En gerçekçi olan görüşe göre Spartacus bir köle veya bir Roma'lı değildi.Roma ordusunda savaşmış Trakyalı özgür bir insandı.Bu bilgi köle isyanındaki savaşların Roma ordusuna karşı stratejik başarılarını da açıklamaktadır.Spartacusun nasıl köle olduğuna dair farklı görüşlerde var..Bunlar Roma oldusundan bir şekilde kaçıp yakalandıklarından sonra köle olarak satıldığı ya da başka bir savaşta esir düştüğü ve böylece köle olduğu şeklinde..Köle olduktan sonra Capua'da Batiadus'un gladyatör okuluna gladyatör olmak üzere satılmıştır.
Liderlik özelliklerine sahip olan Spartacus köleliği hiçbir zaman kabullenmez. Zamanla gladyatör arkadaşlarına önce kaçmak, sonra da İtalya'da bir ayaklanma başlatmak fikrini kabul ettirmeyi başarır.Eğer başarıya ulaşırlarsa bütün kölelerin özgür yaşayacağı bir düzen kuracaklardır.Köle ayaklanması için iki şeye güveniyordu; Gladyatör okulundaki birbirine inanmış ve kader birliğine yapmış arkadaşlarına ve bütün ülkelerden seçilerek getirilmiş olan çoğu güçlü, kuvvetli ve Roma vatandaşlarından 3-4 kat fazla sayıda olan kölelere.Bu köleler örgütlenebilirse önünde durulmaz bir güç haline geleceklerdi. Bu düşüncelerle ayaklanmayı başlatmak için fırsat kollamaya başlar.Bir gece anahtarları alıp zincirlerini açan bir köle kadının yardımıyla özgür kalan Spartacus ile birlikte 74 gladyatör isyanı başlatırlar.Ele geçirdikleri mutfak bıçakları ve et şişleriyle gardiyanları öldürerek tutsaklıktan kurtulan gladyatörler, kısa bir süre içinde üzerlerine gönderilen küçük kuvvetleri dağıtarak ve çevredeki soylulara ait çiftlikleri basarak isyanın duyulmasını sağlarlar. Her geçen gün efendilerinden kaçarak ya da onları öldürerek Spartacus'ün isyanına katılan köleler sürekli artmaktadır.Vezüv Dağı'nın eteklerine karargah kurup, Romalıların üç bin kişilik ordusunu haber aldıklarında da Vezüv'ün tepesine çekilirler. Gelenleri grup grup avlayarak yok ederler.Elde ettikleri silah ve malzemeyi bu zaferi duyup kendilerine katılan binlerce köleyi silahlandırmak için kullanırlar.Spartacus'ün bu zaferi Romalıları şaşırttığı ibi binlerce köleye de umut ışığı olmuştur.Spartacus'ün bayrağı altında toplananlar bir çığ gibi büyür.Kısa sürede artık binlerce kişilik bir köle ordusunun başındadır.Romalılar bu kez 10.000 kişilik bir ordu ile geldiklerinde sonuç Rma'nın ikinci yenilgisidir.Romalılar Güney İtalya'yı Spartacus'e terkederek geri çekilmek zorunda kalırlar.Artık İtalya'nın güneyinde, insan bile kabul edilmeyen varlıkların yani kölelerin hükmü geçmektedir.
Kısa sürede çevresinde 40.000 kişi toplanmıştır.Spartacus,üzerine gelen 3 ayrı Roma ordusunu perişan ettikten sonra TOryum Şehrini ele geçirir.Bu şehri merkez yapar ve uzun yıllar tasarladıklarını bu şehirde uygular.Bütün kölelerin özgürlüğünü ve insanların birbirine eşitliğini ilan eder.Altın ve gümüş biriktirmeyi,yüksek fiyatla mal satmayı yasaklar.Spartacus, karşılaştıgı her savaşta taktik başarılarıyla diğer tarafı oyuna getiriyor,karşılığında daha da güçlenerek savaş ve ganimetlerini zenginleştirerek büyümesini sürdürüyordu.Daha önce de gerçekleştiği bilinen kimi isyanlardan farklı olarak bu köle ordusu Roma tarafından öngörülemeyecek ölçüde iyi savaşıyordu.Sürekli hareket eden bu ordu,Roma lejyonlarını bir bir yenip özgürlüklerini korumaya çalışıyorlardı.Ancak bu köle ordusu 2 yıl içinde 9 büyük Roma ordusunu yenerek Roma'yı titretse de hüzünlü bir sona doğru yürüdü.Romanın istila ettiği bölgelerden toplanan tüm lejyonerlerden büyük bir ordu kuruldu ve ordunun başına ünlü General Marcus Licinius Crassus getirildi. Marcus Crassus'un büyük bir ordu ile üzerine geldiğini öğrenen Spartacus,kuzeye Alplere doru yürüyüşe geçti.Amacı Alpleri geçmek ve köle ordusunu özgürlüğe kavuşturmaktı.Ancak köle ordusundan kimse İtalya'dan ayrılmak istemedi.Spartacus ister istemez Güney'e inmek zorunda kaldı.Luciano da Marcus Crassun'un ordusuyla karşılaştı ve orada ilk kez yenildi.Spartacus Sicilya'ya gecmeyi tasarlayarak Messina'ya çekildi.Amacı gemiler ile Sicilya'ya geçmekti.Korsanlarla anlaşmasına rağmen korsanların sözlerinde durmaması üzerine burada Crassus tarafından kuşatıldı.Kuşatmayı yarmak için MÖ.71 yılında gerçekleşen savaşta köle ordusu tamamen yok edildi.Canlı yakalanan 6000 köle Roma ve Capua arasındaki Appiah yolunda ibret olsun diye karşılıklı sıra halinde çarmıha gerildi.Ancak tüm aramalara rağmen ne savaş medanında ölenler ne de canlı ele geçirilenler arasında Spartacus bulunamadı.Tarihçilerin bir kısmı, Spartacus'un cesedinin tanınmaz hale geldiği için tespit edilemediğini,bi kısmı ise savaş sırasında bir şekilde kuşatmayı yararak kaçmayı başardığını iddaa eder.Ancak Spartacus'e ne olduğu asla öğrenilemedi.Köle ordusunun yenilmez Roma ordusuna karşı Spartacus'ün önderliğinde MÖ.73-71 yılları arasında tarihe yazdığı bu ölümsüz mücadele insanlık tarihinin ezilenlerin ezenlere karşı ilk ayaklanmasıdır.
Spartacus isyanın başında : " Çarpışıcaz ! Öyle bir çarpışıcaz ki ; Roma hayatı boyunca Capua'ın Gladyatörlerini UNUTMAYACAK! " diyordu. Gerçekten de sadece Roma değil, 2000 yıl geçse de Dünya bile onları hiç unutmadı...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder